A B C D E F G H I J K L M N O P Q R S T U V W X Y Z DISTRESS (isim) : keder, üzüntü, sıkıntı, dert DISTRESSING (sıfat) : kederli, acıklı The news yesterday was so distressing that I had to switch the TV off. Dünkü haber o kadar acıklıydı ki televizyonu kapatmak zorunda kaldım. (Sibel Can / Eskişehir)
DISTRESS (isim) : keder, üzüntü, sıkıntı, dert DISTRESSING (sıfat) : kederli, acıklı The news yesterday was so distressing that I had to switch the TV off. Dünkü haber o kadar acıklıydı ki televizyonu kapatmak zorunda kaldım. (Sibel Can / Eskişehir)
The news yesterday was so distressing that I had to switch the TV off. Dünkü haber o kadar acıklıydı ki televizyonu kapatmak zorunda kaldım. (Sibel Can / Eskişehir)